- yaklaşmak
- екIолIэн/екIуэлIэн, екIотылIэн/екIуэтылIэн, бгъодэхьан/бгъэдыхьэн, пэблагъэ зышIын, ПЭГЪУНЭГЪУ зышIын/зыщIын
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
Турецко-адыгский словарь. Хъуажъ Фахъри. 2007.
yaklaşmak — e 1) Arada az bir aralık kalacak biçimde ilerlemek, aradaki uzaklığı azaltmak veya büsbütün ortadan kaldırmak için ileri gitmek Saat sekiz buçuğa yaklaşıyordu. S. F. Abasıyanık 2) Benzemek, andırmak, uygun olmak 3) Bir konuyu, bir sorunu ele… … Çağatay Osmanlı Sözlük
yanaşmak — yaklaşmak … Beypazari ağzindan sözcükler
yagumak — yaklaşmak II, 148; III, 89bkz: yaguşmak … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yakışmak — yaklaşmak, dokunmak, yak ına gelmek; yakı yakmakta yardım etmek I, 170, 383; II, 103; III, 74 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
yakmak — yaklaşmak, dokunmak; yakmak I, 456; I I, 69; II I, 22, 62, 63 … Divan-i Luqat-i it-Türk Dizini
burnunun dibine sokulmak — çok yaklaşmak, iyice yaklaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ağırlaşmak — nsz 1) Ağır duruma gelmek 2) Hava sıkıcı ve bunaltıcı bir durum almak, bozulmak Büsbütün ağırlaşmış bir hava içinde nerelerden geçtiğimizi artık fark etmiyorduk. R. N. Güntekin 3) Yavaşlamak Artık yavaş yavaş göçüyor, boyu kısalıyor, teni… … Çağatay Osmanlı Sözlük
değmek — 1. e, er 1) Aralık kalmayıncaya kadar birbirine yaklaşmak, dokunmak, temas etmek Kapıdan bir an birbirimize değerek girdik. Y. Z. Ortaç 2) Ulaşmak, erişmek Mektup elime değmedi. Yaşı on beşine değince... 3) İstenilen yere düşmek, rast gelmek,… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kaçmak — e, ar 1) Hızla koşup bir yere saklanmak Bir tehlike sezdiğin anda hemen eve kaçarsın. H. R. Gürpınar 2) nsz Kimseye bildirmeden bulunduğu yerden ayrılmak, firar etmek Silahını hatta başındaki şapkasını bırakıp kaçıyor. R. E. Ünaydın 3) den… … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolaylamak — i Bir işi bitirmek üzere olmak, bir işin sonuna yaklaşmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
kolaylanmak — nsz Bir iş sonuna yaklaşmak, bitmek üzere olmak … Çağatay Osmanlı Sözlük